Geçtiğimiz günlerde ilçemizin Öğretmenevi’nde bazı televizyon kanallarının izlenmesine yönelik kısıtlamalar getirildiği iddiası kamuoyunun gündemine oturmuştu. İddiaya göre, İlçe Milli Eğitim Müdürü Veysel Çalık’ın talimatıyla Halk TV, Now ve Sözcü TV gibi muhalif yayın yapan kanalların izlenmesi yasaklanmış, ardından öğretmenlerin izlediği televizyon tamamen kaldırılmıştı. Bu duruma gerekçe olarak ise televizyonun “tamire gönderildiği” belirtilmişti.
Bu gelişmenin ardında CHP İlçe Başkanı Gökhan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sansüre boyun eğmeyiz, öğretmene saygısızlığa geçit vermeyiz. Özgür basın susturulamaz” diyerek tepki göstermiş
ve Demir’in bu paylaşımına yanıt ise AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Turgut’tan gelmişti. Turgut ise “Kamu kurumlarının dimdik arkasındayız” diyerek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün uygulamasını savunmuştu.
Tartışmaların büyümesinin ardından bugün saat 12.00’de öğretmenevi önünde CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP İlçe Başkanı Gökhan Demir, İYİ Parti İlçe Başkanı Adnan Akın, Eğitim-İş Mustafakemalpaşa İlçe Temsilcisi Çağdaş Yalvar ve Eğitim-Sen İlçe Başkanı Seyit Ali Geçici’nin katılımıyla ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Gökhan Demir açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Cumhuriyetin direği olan köy enstitülerinin kuruluş yıl dönümünde böyle bir gündemle burada toplanmak hepimiz için çok üzücü. 48 saat öncesinde, emekli öğretmenlerimizin çayını içip sohbet ettikleri, 20 yıldır kimsenin rahatsız olmadığı öğretmenevinde televizyonun önce kumandası alındı, sonra tamamen kaldırıldığı haberini aldık. Sebep: Muhalif kanalların izlenmesi. Bu kabul edilemez. Daha önce de söyledim, sizin derdiniz kimin ne izlediği değil; Lalaşahin Ortaokulu’na gönderilen kız meslek lisesi öğrencilerinin uğradığı tacizin önüne geçmek olmalı. Eğer gerçekten televizyon arızalıysa, başka bir televizyon neden yok? Eğer yeni televizyon alamıyorlarsa utanmasınlar, söylesinler bana yarım saat içinde ben kendim bir televizyon getirip teslim ederim.
İYİ Parti İlçe Başkanı Adnan Akın ise konuşmasında iktidarın tüm ülkede proje okullarındaki öğretmenleri keyfî tayinlerle mağdur ettiğini hatırlatarak,
Proje okullarından dolayı öğrenci, öğretmen ve veliler mağdur edilmekte. Bu yetmezmiş gibi İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün keyfi uygulamaları öğretmenlerimizi baskı altına alıyor. Eğitim bir milleti ya hür ve şanlı yaşatır ya da esarete mahkûm eder. Bu çağ dışı uygulamalara karşıyız.
dedi.
Eğitim İş Mustafakemalpaşa İlçe Temsilcisi Çağdaş Yalvar ise yaşananları şu sözlerle değerlendirdi:
Öğretmenevinde yaşadığımız durum trajikomiktir. İlçe Milli Eğitim Müdürü, adeta RTÜK görevlisi gibi davranarak bazı kanalların izlenmesini yasaklamış, ardından kumandayı alıp sadece TRT’yi açmış. Tepkiler gelince de televizyonun arızalandığını söylemiş. Sayın müdür, siz bu sansürle neyi amaçlıyorsunuz? Bu uygulamalarla toplumu ayrıştırmaktan başka bir şey yapılmıyor. Biz öğretmenevlerini sadece konaklama değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılayan alanlar olarak görüyoruz. Farklı görüşlere açık yayınlar demokratik toplumun temelidir.
Eğitim Sen İlçe Başkanı Seyit Ali Geçici ise açıklamasında müdürün davranışını sert sözlerle eleştirdi:
İlçe Milli Eğitim Müdürü çok basit, çözümsüz bir yöntemle kumandayı alıp gitmiş. Oyuncak mı bu? Öğretmen, vatandaş hangi kanalı izlemek istiyorsa onu izler. Bu sansür mü? Bu mudur çözüm? Ben 62 yaşındayım, böyle bir uygulamayı ancak sıkıyönetim zamanında gördüm. Bu, öğretmenlere, emeklilere, vatandaşa yapılmış bir zorbalıktır. Kabul etmiyoruz. Özür dilenmesini bekliyoruz.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Bir sonuçtan bahsediyoruz: Bir ülkede eğitimi yok etmek isteyenler, ‘eğitimliler bizim en büyük problemimiz’ diyenler varsa… 4+4+4 diyerek çocuk gelinleri meşrulaştıran, gençleri sanayi çarklarında sömüren bir anlayış varsa… İşçiyi, öğrenciyi, öğretmeni ezen bir yapı varsa… Ve en önemlisi sürekli değişen müfredatlarla laik, demokratik, bilimsel ve parasız eğitim yerine; parası olanın en iyi yerde okuduğu, parası olmayanın kaynaklarının kesildiği, okulda bir peçetenin bile bulunmadığı bir ortam varsa... Elbette öğretmenevinden, ilçe milli eğitim müdüründen, hatta il müdüründen, hatta ve hatta bakanlıktan ne bekleyecektik?
Toplantı sonunda konuşmacılar, yaşanan sürecin takipçisi olacaklarını belirtti ve yetkilileri aklıselim davranmaya davet etti.